|
|
![](//theme.webme.com/designs/red/images/cont_top.gif) |
Allah'ın Adları veya Allah'ın Güzel İsimleri İsim Arapçası Açıklama
Adl العدل Herkese hakkını veren,
Afüv العفو Günahları affedip sâhibini cezâlandırmaktan vazgeçen
Âhir الآخر Varlığının sonu olmadığını belirtir ve insanlara vadettiği
sonzuz hayâtı veren
Alîm العليم Bilgisi sonsuz olan, herşeyin farkında olup en ince
noktasına kadar bilen
Aliyy العلي Yüksek, büyük ve yüce, güçte, bilgide, hükümde, irâdede
ve diğer bütün yetkin sıfatlarında üstün olan
Allah الله Kendisinden başka olmayan "O" ilah. El-İlah'dan türemiştir.
Azîm العظيم Çok yüce ve sınırsız ve kayıtsız büyüklük, üstünlüğün tek
sâhibi, pek azametli olan, yüce.
Azîz العزيز İzzet sâhibi, mağlup edilmesi imkânsız olan, her şeye
galip olan.
Bâis الباعث Ölüleri dirilten, her canlıyı ölümünün ardından yeniden
dirilten.
Bâkî الباقي Süreklilik sâhibi, sonsuza kadar kalan, sonsuz.
Bâri' البارئ Yarattıklarını temiz ve sağlam bir nizâm üzere yaratan,
olgunlaştırarak birbirinden farklı niteliklerde meydana getiren, âzâ
ve cihazını birbirine uygun yaratan.
Basîr البصير Herşeyi her yönüyle eksiksiz gören, yarattıklarına da
görme duyusunu veren.
Bâsit الباسط Her hayrı veren, lütuf ve rahmetini kullarına yayan,
dilediğine bolluk veren.
Bâtın الباطن Gizli, cisim olarak görülmeyen, varlığı gizli olan, ancak
varlığı da kesin olarak bilinendir.
Bedî البديع Emsalsiz, acâyip ve hayret verici âlemler yaratan.
Berr البَرّ İyilik ve güzellik, bağışta bulunma, kullarına yardımcı olma
Câmi الجامع İstediğini istediği şekilde, istediği zaman, istediği yerde
toplayan.
Cebbâr الجبّار Azamet ve kudret sâhibi, istediğini mutlak yapan,
dilediğine muktedir olan.
Celîl الجليل Büyüklük ve ululuğu pek yüce olandır.
Dâr الضار Zarar verici şeyler yaratan
Evvel الأوّل Herşeyden önce, öncelerin öncesi, başlangıçların
yaratıcısı ve varlığının öncesi olmayan
Fettâh الفتّاح Kulların her türlü güçlük ve sıkıntılarını açan ve
kolaylaştıran
Gaffâr الغفّار Kullarının günâhlarını affeden ve çok bağışlayan yüce
varlık
Gafûr الغفور Mağfiret eden, suçları bağışlayan, affeden, insanların
beğenilmeyen taraflarını gizleyendir.
Ganî الغني Çok zengin, hiçbir şeye muhtaç olmayan.
Habîr الخبير Her şeyden haberdâr olan, herşeyin iç yüzünden ve gizli
tarafından her yönüyle bilen
Hâdî الهادي Hidâyete kavuşturan, kulunu hayırla muvaffak kılan.
Hâfıd الخافض Allah'ın, emirlerini dinlemeyen, başkalarını
beğenmeyen, büyüklenip hak ve hukuk tanımaz zorbaları rezil,
perişan eden
Hafîz الحفيظ Muhafaza eden, koruyup saklayan, yapılan işleri bütün
ayrıntılarıyla saklayıp, herşeyi belli vaktinde âfet ve belâlardan
koruyan
Hakem الحكم Hikmet sâhibi olan, yaptığı her işte hikmeti gözeten,
hükmeden.
Hakîm الحكيم Herşeyi inceliğiyle bilip buna göre emir ve yasakları
vâzeden, buyrukları ve bütün işleri yerli yerinde olan
Hakk الحقّ Varlığı hiç değişmeyen, hiç yok olmayan ve gerçek olan
Hâlik الخالق Yaratıcı olan
Halîm الحليم Acele etmeyen, günahkârların cezâsını vermeye güç
yetirdiği onlara yumuşak davranarak cezâlarını geriye bırakan, hilmi
çok olan
Hamîd الحميد Çok övülen, övgüyle değer sıfatlarıyla hamd edilen
Hasîb الحسيب Herkesin yaptıklarını tâkdir eden, yapılanları bütün
ayrıntılarıyla bilip her insanı hesâba çekerek yaptığının karşılığını
veren
Hayy الحيّ Ezelî ve ebedî diri olan, uyuklama, yorulma gibi
noksanlıklardan uzak olan.
Kābid القابض Herşeyi sonsuz kudreti altına alan, bu kudretiyle kuşatıp
kavrayan, herşeyi emri altına alıp tutan
Kādir القادر Kudret sâhibi, tükenmez kudreti olan, istediğini dilediği
gibi yapmaya muktedir olan
Kahhâr القهّار Ziyâdesiyle kahredici, yok edici yüce bir varlık
Kaviyy القويّ Kudretli, güçlü ve sınırsız kuvvet sâhibi olan
Kayyûm القيّوم Yarattıklarının işini çeviren, her işleneni bilen, evveli
olmayan.
Kebîr الكبير Büyük, yüce
Kerîm الكريم Cömert, kerem sâhibi; muktedirken affeden, cömertlik
duygusunu veren, va'dini yerine getiren, çok ikrâm edici
Kuddûs القدّوس Her türlü hatâ, gaflet ve âcizlikten, eksiklikten uzak,
mutlak kemâl sâhibi
Latîf اللطيف En ince işlerin bile bütün inceliklerini bilen, nasıl
yapıldığına nûfuz edilemeyen en ince şeyleri de yapan
Mâcid الماجد Ulu ve cömert, şânı yüce anlamlarını taşımaktadır. Kadri
ve şânı büyük, kerem ve müsamahası bol.
Mâlik-ül Mülk مالك الملك Mülkün ebedî ezelî sâhibi.
Mâni المانع Bâzı şeylerin meydana gelmesine müsâde etmeyen,
engelleyen.
Mecîd المجيد Şan, şeref, büyüklük ve kudretinden dolayı yüce olan ve
güzel işlerinden dolayı da sevilip övülendir. Şeref, ancak kendi emir
ve yasaklarına uymakla elde edilebilir (Hud, 11/73). Şanı, şerefi çok
üstün olan.
Melik الملك Mülkün sâhibi, mülk ve saltanatı devamlı olan.
Metîn المتين Metânetli, kuvveti çok şiddetli olup hiçbir iş zor gelmeyen,
pek güçlü demektir.
Mu'ahhir المؤخّر Herşeyden sonra yine var olan; O'na uymayanları zelîl
edip arkada bırakan, istediğini geri koyan
Mucîb المجيب O'na yalvaranların isteklerine icâbet eden ve karşılık
verendir, teklifleri bilen
Muğnî المغني Dilediğine zenginlik veren, ihtiyaçlarını gideren,
müstağni kılan.
Muhsin المحسن Çokça veren, sonsuz düşünülse bile herşeyin sayısını
her yönüyle bilen
Muhyî المحيي Dirilten, canlandıran ve hayat veren
Muîd المعيد Yaratılmışları yok ettikten sonra tekrar yaratan
Muiz المعز İzzet ve ikrâm edici, şeref sâhibi
Mukaddim المقدّم Herşeyden önce olan, dilediğini öne alan; dilediğine
maddî ve manevî nimetler verip yükselten, öne geçiren
Mukît المقيت Rızıkları yaratan, bilen, tâyin eden, her yaratılmışın rızkını
veren.
Muksit المقسط Bütün işlerini dengeli yapan
Muktedir المقتدر Gücü herşeye yeten, herşeyi dilediği duruma getiren,
kuvvet sâhipleri üzerinde istediği gibi tasarruf eden
Musavvir المصور Yaratmış olduğu varlıkların şekillendiren ve
durumlarını tâkdir eden
Mübdî' المبدىء Hiç yoktan ortaya koyan, vâreden, yaratan
Müheymin المهيْمن Allah'ın görüp gözeten, herşeye şâhit olan, herşeyi
koruması altına alan, onları muhâfaza edip saklayan
Mü'min المؤمن Îmân ve güven veren, her türlü şüphe ve tereddütleri
kaldıran
Mümît المميت Öldüren, ölümü her canlıya tâkdir edip bunu uygulayan
Müntakim المنتقم İntikâm alan
Müteâli المتعالِ Yüksek ve yüce varlık
Mütekebbir المتكبّر Her hususta çok büyük ve azamet sâhibi ulu
yaratıcı
Müzil المذل Yüce Allah'ın lâyık olanları zillete düşüren, zelîl kılan, onları
hor ve hakîr eden
Nâfi النافع Hayr ve menfaat verecek şeyleri yaratan, faydalandıran.
Nûr النور Âlemleri nurlandıran, dilediğini nûr eden, nûr, ışık olan.
Râfi الرافع Kaldıran, yükselten ve yüksek olan
Rahîm الرحيم Bağışlayıcı, sevdiklerine ve müminlere (âhirette)
merhamet eden.
Rahmân الرحمن Pek merhametli, çok rahmet sâhibi olan
Rakîb الرقيب Görüp gözeten, murâkebe eden, bütün varlıklar üzerine
gözcü olup bütün işlerini kontrol altına alan
Ra'ûf الرؤوف Çok şefkat ve merhamet gösteren, çok esirgeyen,
kolaylık sağlayan
Reşîd الرشيد Bütün âlemleri dosdoğru bir nizam ve hikmetle
âkıbetine ulaştıran
Rezzâk الرزّاق Bütün yaratıkların rızıklarını veren
Sabûr الصبور Çok sabırlı olan, isyankârlardan acele intikam almayan
Samed الصمد Hiçbir şeye muhtaç olmayan, tüm canlıların ihtiyaçlarını
gideren ve her türlü istekte doğrudan kendisine başvurulan
Şehîd الشهيد Herşeye şâhit olan, herşeyi hakkıyla gören, bilen ve
muâmelesini de buna göre yapan
Şekûr الشكور Çok şükre lâyık olan, kendi rızâsı için şükredilen, şükür
olarak yapılan iyi işlerin daha fazlasıyla karşılığını veren, insanlara
nimetlerini artırarak şükür muâmelesi yapan
Selām السلام Her türlü eminliğin, salimliğin aslı olan. Selam, İslâm
sözcüğüyle aynı semantik kökten türer.
Semî السميع İşiten, işitme kuvvetine sâhip olan ve işitme gücünü
veren
Tevvâb التوّاب Tövbeleri çok kabul eden, tövbe kapısını açık tutarak
tövbe etme imkânı veren
Vâcid الواجد Vârolan ve herşeyi vâreden, icâd eyleyen; varlığı
kendinden olan; dilediğini istediği anda var edip yaratan
Vâhid الواحد Tek, bir olan; kendisinden başka tanrı olmayan
Vâlî الوالي Yardım eden, destek veren, işleri düzenleyen, yöneten
Vâris الوارث Bütün servetlerin gerçek sâhibi
Vâsi الواسع Bağışlaması bol ve rahmeti çok olan
Vedûd الودود Çok şefkatli, muhabbetli, sâlih kullarını çok seven ve
onlarca çok sevilen, onları rahmet ve rızâsına erdiren; sevilmeye ve
dostluğu kazanılmaya yegâne lâyık olan
Vehhâb الوهّاب Çok fazla bağışlayan
Vekîl الوكيل Hayâtını Allah'a tevekkül ederek düzenleyen ve böylece
O'na sığınanların işlerinde kendilerine yardım eden
Velî الولي Dost, emir sâhibi ve iyi insanların, yâni müminlerin dostu (velîsi) olup onlara yardım ederek işlerini yöneten
Zâhir الظاهر Görünen, varlığında hiç şüphe olmayan, varlığı
herşeyden âşikâr olan
Zülcelâl-i vel-İkrâm ذو الجلال والإكرام Hem azamet, hem de fazl-u kerem
sâhibi. |
|
![](//theme.webme.com/designs/red/images/cont_bottom.gif) |
|
|
|
Sitemize Hoşgeldiniz
İyi Vakitler Geçirmeniz Dileğiyle |
|
|
|
|
|
|
![](//theme.webme.com/designs/red/images/left_bottom.gif) |
|
|
|
|